Yazar "Katran, Hamdiye Banu" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Determination of the Knowledge Level of Surgical Intensive Care Nurses in Medical Device Induced Pressure Injury(İstanbul Gelişim Üniversitesi Yayınları / Istanbul Gelisim University Press, 2024) Katran, Hamdiye Banu; Er, Ayşe; Akbulut, Berfin; Yıldırım, Emek Can; Küser, Kübra Melisa; Yıldırım, Marziya; Koyuncuoğlu, FilizAim: The purpose of this study was to measure the level of knowledge and attitudes of nurses in surgical intensive care units (ICUs) about medical device-induced pressure injury. Method: The cross-sectional study was conducted with 227 surgical intensive care nurses in Turkey between November 2022 and June 2023. “Nurse Introduction Form” and “Pressure Ulcer Knowledge Level Assessment Tool Scale” were used as data collection tools. Since the scale score averages did not comply with normal distribution, Mann Whitney U and Kruskal Wallis tests were used in the statistical analysis of the data. Results: It was found that the majority of participants (n=227) were in the age range of 26-33 years (n=115), and 66.1% (n=113) had been working in the ICU for 1-5 years. 51.5% (n=117) of the participants reported having received training in medical device-related pressure injury. In the pressure ulcer knowledge level assessment tool, the mean of the "prevention of pressure ulcers" sub-dimension (mean: 4.74) was found to be the highest, while the total knowledge level score was 14.87±5.6 and it was found that the nurses had a moderate level of knowledge. Conclusion: The findings of the study indicated that nurses' knowledge of medical device-related pressure injuries was inadequate, but that their knowledge of pressure injury prevention increased with increasing levels of education.Öğe Evaluation of Traditional and Complementary Medicine Applications Used in the COVID-19 Pandemic(Marmara Üniversitesi, 2023) Kıskaç, Neşe; Katran, Hamdiye Banu; Kıskaç, MuharremObjective: Traditional and complementary medicine practices have been used to protect and treat physical and mental diseases in different cultures and beliefs from past to present. In this study, it was aimed to determine which of the traditional and complementary medicine applications was used and its effectiveness in the pandemic. Methods: 979 people aged 18 and over (between 18 and 73) participated in the study. In the online survey, province, age, gender, occupation, education status, marital status, presence of children, presence of chronic diseases, COVID-19 diagnosis status, whether there is a COVID-19 vaccine, awareness of traditional and complementary medicine practices and nutritional and food supplements, utilization has been questioned. Results: It was observed that no nutritional and food supplements used by the participants before and during the coronavirus pandemic did not reduce the frequency of being diagnosed with COVID-19. Conclusions: In the study, it was observed that no food and nutritional supplement reduced the frequency of receiving COVID-19. However, in order to evaluate the effectiveness of nutritional and food supplements, it was concluded that the sample of the participants should be equal in terms of occupation, age, whether they were infected or not, and that it should be supported by researches by questioning whether the patients diagnosed with COVID-19 had mild symptoms or not.Öğe Genel Cerrahi Hemşirelerinin Cerrahi Sonrası Hızlandırılmış İyileşme Protokolü Uygulamalarına İlişkin Değerlendirmeleri(İstanbul Gelişim Üniversitesi Yayınları / Istanbul Gelisim University Press, 2023) Gür, Sevgi; Katran, Hamdiye Banu; Arpag, Nurgül; Öztekin, Seher Deniz; Akyüz, NurayAmaç: Bu araştırmanın amacı; genel cerrahi kliniklerinde çalışan hemşirelerin Cerrahi Sonrası Hızlandırılmış İyileşme (Enhanced Recovery After Surgery-ERAS) protokolü uygulamalarına ilişkin değerlendirmelerini belirlemektir. Yöntem: Tanımlayıcı ve kesitsel tipteki bu araştırma, genel cerrahi kliniğinde çalışan 258 hemşire ile 20 Mayıs-20 Haziran 2021 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Genel cerrahi kliniklerinde çalışan hemşirelerin sosyo-demografik, mesleki özellikleri ile ERAS protokolleri ve uygulamalarına ilişkin değerlendirmelerini içeren 37 sorudan oluşan veri toplama formu, çevrimiçi olarak hemşirelere iletildi. Veriler, SPSS 25.0 programıyla analiz edildi. Bulgular: Araştırmaya katılan hemşirelerin yaş ortalaması 28,81±7,63 yıl olup, %86’sı (n=222) kadın ve %38’i (n=98) lisans mezunudur. Hemşirelerin %38,8’nin (n=100) ERAS protokolleri hakkında bilgisi olmadığı, %58,9’unun (n=152) ise ERAS protokolüne yönelik herhangi bir eğitim almadığı ve %36,4’ünün (n=94) çalıştığı klinikte ERAS protokollerinin uygulanmadığı belirlendi. Lisansüstü eğitim düzeyine sahip olan (p<0,01) ve ERAS protokollerine ilişkin bilgi sahibi olan hemşirelerin (p<0,001) protokolün ameliyat öncesi, sonrası ve bileşenlerin toplamının uygulanmasına yönelik sorulara doğru yanıt verme oranlarının istatistiksel olarak anlamlı ve yüksek olduğu belirlendi. Çalıştığı hastanedeki hasta-hemşire oranı 1-5 arasında olan (p<0,05) ve ERAS protokollerine ilişkin eğitim alan (p<0,01) hemşirelerin ise ameliyat sonrası bileşenlerin uygulanmasına yönelik sorulara doğru yanıt verme oranlarının istatistiksel olarak anlamlı ve yüksek olduğu bulundu. Sonuç: Lisansüstü eğitim düzeyine sahip ve ERAS protokollerine ilişkin bilgisi olan hemşirelerin ameliyat öncesi ve sonrası uygulamalara ilişkin sorulara doğru yanıt verme oranının yüksek olduğu belirlendi. Çalıştığı hastanede en fazla 5 hastaya bakan ve ERAS protokollerine ilişkin eğitim almış olan hemşirelerin ise ameliyat sonrası uygulamalara yönelik sorulara doğru yanıt verme oranının yüksek olduğu bulundu. Cerrahi hemşirelerinin bilgi düzeyini artırmaya yönelik hemşirelik eğitiminde ve mezuniyet sonrası hizmet içi eğitim programlarında ERAS protokollerine yer verilmesi, cerrahi hemşirelerinin ERAS protokolüne yönelik güncel gelişmeler ile kanıta dayalı rehberleri takip etmeleri ve cerrahi hastasının bakımında disiplinler arası ERAS protokolü uygulamalarının temel alınarak hasta bakımına aktarılması önerilmektedir.Öğe Hastalarda Yorgunluk Semptomunun Yönetiminde Nonfarmakolojik Yöntemlerin Etkisi-Sistematik Derleme(Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gaziosmanpaşa Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 2023) Kıskaç, Neşe; Katran, Hamdiye Banu; Manav, Gülay; Erdem Türkoğlu, Binnur; Yokarıbaş, ElifAmaç: Hastalarda gelişen yorgunluk semptomunun yönetiminde kullanılan non-farmakolojik yöntemlerin etkinliğinin belirlenmesi amaçlanmaktadır. Gereç ve Yöntem: 21-28 Şubat 2022 tarihleri arasında, Türkiye Ulusal Tez Veri Tabanı’nda “nonfarmakolojik”, “non-farmakolojik, yorgunluk” ve “yorgunluk” anahtar kelimeleriyle 1992-2021 yılları arasında yapılmış yüksek lisans, doktora ve tıpta uzmanlık tezleri tarandı. Bulunan toplam 291 tezden 66’sı araştırmaya dahil edildi ve veri tabanına kayıt yılları, konusu, örnek grubu, araştırma türü ve amacı, yorgunluk semptomunu değerlendirme yöntemleri, uygulama ve araştırma sonuçları açısından tablo haline getirilerek değerlendirildi. Bulgular: Araştırmada, tezlerin 38’inin doktora, 1’inin tıpta uzmanlık ve 27’sinin yüksek lisans tezi olduğu tespit edildi. Araştırmalarda non-farmakolojik yöntemlerin 4 tanesinin çocuklarda, 62 tanesinin ise erişkinlerde uygulandığı görüldü. Tezlere bakıldığında sadece 4 çalışmada akupress (n=1), gevşeme egzersizi (n=1), müzik (n=1), aromaterapi+masaj (n=1) uygulamasını içeren yöntemlerin yorgunluğu gidermede etkili olmadığı, ancak diğer tüm non-farmakolojik yöntemlerin (n=62) etkili olduğu tespit edildi. Sonuç: Değerlendirilen 66 araştırmaya göre uygulanan non-farmakolojik yöntemlerin oluşan yorgunluk semptomunun giderilmesinde etkili olduğu ve hastalarda bu yöntemlerin kullanılabileceği sonucuna varıldı. Hemşireler tarafından yorgunluk semptomunun giderilmesinde non-farmakolojik yöntemlerin uygulanması ve hemşirelerin yorgunluk semptomunu değerlendirme ölçeklerini kullanmaları önerilir.