Diğer Atıf Dizinlerdeki Yayınlar

Bu koleksiyon için kalıcı URI

İstanbul Gelişim Üniversitesi İstanbul Gelişim Meslek Yüksekokulu / Istanbul Gelisim University Istanbul Gelisim Vocational School

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 171
  • Öğe
    Ultrasound-Assisted Enzymatic Extraction of Antioxidative Protein Extracts From Sargassum Vulgare: Optimization of Extraction Parameters Using Rsm
    (Gıda Teknolojisi Derneği, 2024) Dinç, Hatice; Şensu, Eda; Altuntaş, Ümit; Okudan, Emine Şükran; Özçelik, Beraat; Yucetepe, Aysun
    In this study, extraction conditions of proteins from Sargassum vulgare were optimized. The Box-Behnken design (BBD)-based Response Surface Methodology (RSM) was used to investigate and optimize the protein content (PC), total phenolic content (TPC), and antioxidant activity (AOA), which were affected by extraction parameters (ultrasonic probe time: 0.09-2.91 min and enzyme/substrate ratio (E/S): 0.18-1.02). The optimal extraction was achieved while applying an ultrasonic probe for 2.5 min and using an E/S of 0.90. Under this optimum conditions PC and TPC were found to be as 248.30 mg protein/g dry weight (dw) and 38.03 mg gallic acid equiavalent (GAE)/g dw, respectively. Moreover, AOA was determined to be 53.77 mg Trolox equivalent (TE)/g dw by CUPRAC and 19.88 mg TE/g dw by ABTS methods. These findings provide a good basis for future research into the potential of macroalgae protein extracts, which have a high protein content and antioxidant potential for food industry.
  • Öğe
    Yapay Eğilimler ve Eğilimsel Bağdaşırcılık Üzerine Bir Deneme
    (Türk Felsefe Derneği, 2024) Akalın, Atilla
    Teknolojik ilerlemelerin günümüzdeki hızlı seyri, insanın kendi tasarımı olan eserlerle ilişkisini derinlemesine anlamak adına önemli bir araştırma alanı sunmaktadır. İnsanlar tarafından tasarlanan eserler, kullanıcıları üzerinde çeşitli zihinsel ve fiziksel etkilere sahip olabilir. İnsanın eserle etkileşimi, pasif bir rolde değil; aksine insanın içsel eğilimlerini ortaya çıkararak onu yeni yaratımlara açık hale getiren bir potansiyel sergilemektedir. Bu makalede teknolojinin insan yaşamına etkisi, çağdaş felsefeci Kadri Vihvelin’in eğilimsel bağdaşırcılık perspektifi üzerinden incelenecek ve özelliklerin eğilimlere bağlı olduğu bir metafizik sistemin savunusu yapılacaktır. Bu bağlamda, ortaya çıkan eğilimsel bağdaşırcılık olgusu, bağdaşırcılık ve özgürlük kavramlarını teknoloji bağlamında değerlendirmek için yeni felsefi düşüncelerin gelişmesine kapı aralamaktadır. Dolayısıyla, teknolojik aygıtların insan yaşamını şekillendirmesine rağmen, insan-eser etkileşimi sonucunda beklenmeyen ve yeni güçlerin ortaya çıkabileceği vurgulanmaktadır. Makalede, eğilimsel bağdaşırcılık fikri özellikle metin tabanlı yapay zekâ uygulamalarıyla insan etkileşimini ele alarak incelenecektir. Yapay zekânın insanların düşünce örüntüleriyle ortak çalışabilmesi eğilimsel bağdaşırcılığın gözlemlenebilmesi için anlamlı bir örnektir. Sonuç olarak makalenin amacı, insan-eser ilişkisine eğilimsel bir perspektifle yaklaşarak, teknolojinin insan özgürlüğü üzerindeki etkilerini ele almaktır. Ayrıca eğilimsel bağdaşırcılık perspektifi üzerinden teknolojik eserlerin insan özgürlüğüne olumlu bir katkı sağlayabileceği iddiasını savunmaktır.
  • Öğe
    Forecast Analysis of Renewable Solar Energy Production Using Meteorological Data with Machine Learning Methods
    (Fatma Kutlu Gündoğdu, 2024) Macit Sezikli, Naciye; Alkan, Ümit; Zontul, Metin; Elabiad, Zeynep
    Solar energy power plants play a significant role in meeting the demand for sustainable and clean energy. However, variable weather conditions, seasonal effects, and similar factors can result in the need for energy overproduction to be stored or lead to costs associated with energy deficiency. These situations can result in inefficiencies in solar energy production. The objective of this study is to predict energy production, increase efficiency, and develop more sustainable energy strategies by using machine learning methods with data obtained from meteorological and solar energy panels. This study aims to assess the results achieved by existing models and compare their successes. The Random Forest algorithm, which achieved the highest R2 score, also obtained significantly lower values for MSE, RMSE, and MAE. This indicates that the Random Forest algorithm performs the best among the algorithms used in this study. This ranking of success is followed by Decision Trees and KNearest neighbors.
  • Öğe
    A Comparison of Ultrasonic and Laser Sensor-Based SLAM Algorithms Applied to Carlike Vehicles
    (İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, 2024) Tombal, Nevzat Yağız; Mumcu, Tarık Veli
    Simultaneous localization and mapping (SLAM) is the process of building a consistent map of the environment an autonomous mobile robot travels while simultaneously determining its position on the map when it is placed in an unknown location in an unknown environment. SLAM is used in technologies such as autonomous vehicle systems, post-disaster recovery, and life detection, mine or dent map extraction. SLAM aims to improve today's autonomous robot technology and build a near-perfect autonomous robot technology in the future. With this thought, researchers' interest in the SLAM problem and studies on it have continued increasingly. In this way, SLAM gives results closer to reality. One of the most important criteria of an autonomous robot is its ability to perceive its environment. Sensors placed on the robot transform environmental conditions information into signals suitable for processing by the robot. Proper sensor selection is very important as it affects the quality and quantity of environmental condition information presented to the robot. The study aims to determine the sensor technologies used in SLAM and their contribution to the solution of the SLAM problem. In this study, data were acquired in a specific environment using a single sensor.
  • Öğe
    Kırılgan Beşli Ülkelerde Sanayi Katma Değeri Yakınsama Hipotezinin Analizi
    (Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2024) Aydın, Atilla
    Literatürde yakınsama hipotezi genel olarak gelir yakınsaması çerçevesinde ele alınmaktadır. Bu çalışmada ise veri olarak sanayi katma değerinin GSYH içindeki payı kullanılmıştır. Yakınsama olgusu, kırılgan beşli ülkeler için analiz edilmiştir. Çalışma çerçevesinde her ülkenin sanayi katma değerinin ülkelerin ortalamasına yakınsayıp yakınsamadığı araştırılmıştır. Çalışmanın veri aralığı, 1983-2022 dönemi olarak belirlenmiştir. Yakınsama hipotezinin sınanması için için her bir kırılgan beşli ülkenin sanayi katma değerinin GSYH içindeki payının ülkelerin ortalamasına oranının logaritmik değerleriyle yeni bir zaman serisi üretilmiş ve söz konusu seriye birim kök testleri uygulanmıştır. Çalışmada yöntem olarak geleneksel ve yapısal kırılmalı birim kök testleri kullanılmıştır. Çalışmadan elde edilen bulgulara göre Brezilya, Endonezya, Güney Afrika ve Hindistan için yakınsama hipotezi doğrulanmıştır. Ancak Türkiye için yakınsama hipotezi geçerli bulunmamıştır.
  • Öğe
    BİST100 Endeksinde Ocak-Ekim ve Haftanın Günleri Anomalilerinin Volatiliteye Etkilerinin Belirlenmesi
    (TÜİK, 2024) Aydın, Atilla
    Finansal piyasalarda takvim anomalilerinin volatilite üzerindeki etkisi etkin piyasa hipotezi çerçevesinde ele alınmaktadır. Etkin piyasa hipotezine göre hisse senetlerinin gelecekteki fiyatlarını geçmiş fiyatlardan hareketle tahmin etmek mümkün değildir. Ancak etkin piyasa hipotezi geçerli değilse fiyat ve volatilite öngörüsü yapmak mümkün hale gelmektedir. Bu çalışmanın amacı, takvim anomalilerinin BİST100 endeksi getiri serisi volatilitesi üzerindeki etkilerini araştırmaktır. Çalışmada veri seti olarak 21/05/2007-01/12/2023 arasındaki BİST100 günlük endeks kapanış değerleri kullanılmıştır. Yöntem olarak koşullu değişen varyans modelleri kullanılmış ve takvim anomalileri koşullu değişen varyans modellerinin ortalama ve varyans denklemlerine ilave edilmiştir. Çalışmanın sonuçlarına göre gerek Ocak-Ekim ayı anomalileri gerekse haftanın günleri anomalilerinin belirlenmesinde en uygun modelin EGARCH (2,2) modeli olduğu belirlenmiştir. Endeks getiri serisine gelen negatif şokların volatilite üzerindeki etkisinin pozitif şoklara göre daha fazla olduğu bulunmuştur. Takvim anomalisi sonuçlarına göre volatilite üzerinde Ocak ayı etkisi bulunmuştur. Söz konusu etki pozitiftir. Ayrıca volatilite üzerinde Pazartesi, Çarşamba ve Perşembe günleri etkili bulunmuştur. Çarşamba etkisi negatif, Pazartesi ve Perşembe etkisi ise pozitif bulunmuştur.
  • Öğe
    A Research Regarding The Levels of Nomophobia Among Academicians
    (Kirklareli University, 2024) Yaşar, Çisem; Perçin, Ferhat; Saray Çetinkaya, Tuğba; Teke, Adnan Kürşat
    In parallel with the rapid advancement of technology, the increasing use of smartphones causes some problems. "Nomophobia", which refers to the state of being away from the cell phone or having connection problems, is one of these problems. The aim of this study is to examine whether the level of nomophobia of academicians teaching at a university located in the west of Türkiye differs significantly in terms of age, gender, academic title, and marital status variables. The sample of the study consisted of 205 academicians working at the university who voluntarily participated in the study. In the data collection process of the study, a questionnaire was used to determine the level of nomophobia. Data analysis of the study was carried out using independent sample t-test and analysis of variance test. The results of the analysis revealed that there was no statistically significant difference between the participants' general nomophobia levels and nomophobia dimensions in terms of gender, marital status, and academic title variables, while there was a significant difference between the categories of age variable. Considering the findings of the study, it can be said that it is very important to understand how nomophobia questionnaire scores differ according to demographic characteristics in order to increase the efficiency and effectiveness of academicians and to develop new strategies in this direction.
  • Öğe
    Gamified Violin Playing in Virtual Reality Based Metaverse Environment
    (İzmir Akademi Derneği, 2023) Aykut, Ercan; Taş, Sena
    Violin is one of the most significant musical instruments of both Turkish and western music. It is a stringed instrument played with a bow. Due to its fretless nature, it is relatively difficult to learn and play the instrument, compared with other musical instruments. In this study, a violin has been modeled to be played in virtual reality and metaverse environment is for a better and more entertaining violin education. Even if the student does not actually have a violin in hand, by means of virtual reality glasses, the modeled violin can be seen in the virtual reality environment. The camera of the Oculus Quest 2 Virtual Reality Glasses and haptic gloves are used to sense the both student's finger pressing and bow movements. By means of this study, the student does not need to own a real violin. Considering that a good violin has a high cost, the student will not need to spend high cost to buy the instrument. Besides, the biggest problem of the violin and other stringed musical instruments is the tuning of the instrument. Without a good tuning, the strings will not sound harmoniously and the student will not be able to play correctly because of not hearing the correct sound. Tuning ability needs some experience. But there is no tuning problem in the violin modeled in this study since it does not have real strings which means that even a beginner level student will not have a tuning problem. Also, in this study, while playing various exercises and songs, the musical notes needed to be pressed on the violin are highlighted to ensure that the student confirms whether to play correctly. The study is an alternative material of violin education in a more entertaining way.
  • Öğe
    Modern Sinemada Miasma, Arınma ve Kötülük Problemi Üzerine Bir İnceleme: Sürü (2022) Filmi Örneği
    (Kadir Ulusoy, 2024) Akalın, Atilla; Yüce Akalın, Burcu
    Antik Yunan dünyasında, şehrin içinde işlenen cinayet gibi kötü eylemlerden ötürü kalıcı hale gelen ve zamanla büyüme potansiyeli taşıyan bir leke anlamına gelen ‘miasma’, birçok klasik tragedya için sıklıkla gönderme yapılan bir kavramdır. Miasma, yapısı itibarı ile kötü bir çağrışıma sahip olduğu ve kötü eylemlerin sonucu olarak meydana gelen bir durum olduğu ölçüde felsefi kötülük problemi üzerinden düşünülebilir haldedir. Bu çalışmada amacımız, miasma kavramına dair salt bir kavram analizi yapmak yerine, bu kavramı Güney Amerika sinemasının son dönemdeki göze çarpan filmlerinden biri olan Sürü (La Jauría) filmindeki karakterlere odaklanarak incelemektir. Çekimleri Kolombiya’nın ormanlarında gerçekleştirilen ve Kolombiyalı yönetmen Andrés Ramírez Pulido tarafından yönetilen 2022 yapımı Sürü filmi, kanun dışı işlere bulaşmış gençlerin hayatlarına odaklanan bir psikolojik dram filmidir. Temel olarak mahkumları rehabilite etmek üzere özel olarak tasarlanmış bir ıslah evinde geçen filmin baş karakteri Eliu’nun trajik öyküsü, temelde Antik Yunan tragedyalarında sıkça atıf yapılan miasma, arınma (katharsis) ve vecd (ekstasis) kavramlarını incelemek için son derece uygun bir örnek olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu analizi yapmak için, Sürü filmindeki olay akışını göz önüne alarak önce tarih içerisinde kullanılan miasma’nın çeşitli bağlamlarına değineceğiz. Daha sonra miasma kavramının kötülük problemiyle olan ilişkisine göz atacağız. Son olarak da miasma’nın bir bakıma panzehiri olarak görülen arınma kavramının olanaklarını ele alacağız.
  • Öğe
    Comparative Analysis of Artificial Intelligence (Ai) in Tourism: The Case of Chatgpt and Gemini
    (2024) Yıldız, Sercan
    This study focuses on comparing the performance of two leading artificial intelligence (AI) models, ChatGPT and Gemini, in generating touristic information about Ayasofya. While both models show strengths in providing historical and architectural detail, they contrast in their focus and depth of information. ChatGPT provides a concise and user-friendly overview, ideal for tourists looking for basic information, while Gemini targets to a deeper interest in history and architecture by offering a more comprehensive and technical analysis enriched with visuals. This comparison underlines the various capabilities of AI models in enhancing the tourist experience by providing information based on individual preferences and interests. Similar research on different destinations will be critical in shaping the future of AI technology in the tourism and travel industry.
  • Öğe
    Anthropometric Analysis of Cabin Crew Selection Criteria Based on A380 Aircraft Model
    (Serpil Aytaç, 2023) Ulufer Kansoy, Seçil; Koçali, Kaan
    Airline companies use specific selection criteria for cabin crew to ensure that candidates meet their physical requirements. Some of these criteria are the height and reach distance of the candidates. This selection criterion is designed so that cabin crew can effectively perform tasks such as being able to master emergency equipment, have access to upper storage compartments and assist disabled or injured passengers. The aim of this study is to examine the height and reach distance requirements, anthropometrically according to the A380 aircraft model. The study examined anthropometric studies conducted in Qatar Airways, Singapore Airlines, Emirates, All Nippon Airways, and Qantas Airlines and provided the collection of height and reach distance data of the people in these countries under a single roof and determined the status of A380 aircraft model. As a result of the research, it is recommended that airline companies use standardized anthropometric measurement parameters in the selection of cabin crews.
  • Öğe
    Blockchain Teknolojisi: Turizm Endüstrisinde Güvenlik ve Veri Yönetimi İçin Potansiyelleri
    (Detay Yayıncılık, 2023) Yıldız, Sercan
    Turizm endüstrisi seyahat acenteleri, oteller, hava yolları, araç kiralama firmaları ve daha bir- çok işletmeyi içeren, karmaşık bir yapıya sahiptir. Bu nedenle, turizm endüstrisinde veri yö- netimi ve güvenliği oldukça önemli bir hale gelmiştir. Blockchain teknolojisi, son yıllarda bir- çok sektörde kullanılmaya başlanan ve özellikle veri yönetimi ve güvenliği konusunda potansiyeli olan bir teknolojidir. Turizm endüstrisinde bulunan işletmeler, Blockchain teknolojinin sağladığı bütün bu avantajları kullanma potansiyeline sahiptir. Bu çalışmada, turizm endüstrisinde güvenlik ve veri yönetimi için Blockchain teknolojisinin potansiyelleri ortaya koyulmuştur. Çalışmanın alan yazına katkı sunması hedeflenmiştir.
  • Öğe
    Investigation of Changes in Some Bioactive Properties of Phenolic Extracts From Pulp and Seed Tissues of Ziziphus Jujuba During in Vitro Digestion
    (The Association of Food Technology, 2023) Şensu, Eda; Duran, Ayhan; Özçelik, Beraat; Yücetepe, Aysun
    In this study, changes in angiotensin-I converting enzyme (ACE) inhibitory, ?-amylase inhibitory and antioxidant activities, total phenolic content (TPC), total monomeric anthocyanin content (TMAC) of ultrasonic phenolic extracts from pulp and seed of Ziziphus jujuba were investigated during in vitro digestion. Bioaccessible fractions of phenolics in seed and pulp extracts were calculated as 23.24±4.46% and 9.43±0.24%, respectively. Moreover, bioaccessibility for TMAC in seed extracts (147.83±9.20%) was higher than pulp (15.76±3.89%) (P<0.05). A decrease in the antioxidant activity of the extracts occurred after in vitro digestion (P<0.05). The ACE inhibitory activity of undigested extracts from seed (86.04±0.00%) was higher than that of the undigested pulp extract (42.74±8.57%) (P<0.05). The ?-amylase inhibitory activity of seed and pulp extracts was determined as 49.18±0.35% and 36.07±5.83%, respectively. The results of the study showed that ACE inhibitory activity and ?-amylase inhibitory activity of the polyphenolics from pulp increased after in vitro digestion.
  • Öğe
    Ana Metal Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin Değerlendirmeler ve Çözüm Önerileri
    (Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi, 2023) Erin, Efe; Caner Akın, Güfte; Alkan, Ümit
    Bu çalışmanın amacı; Türkiye'de ana metal sektörünün iş kazası sayıları açısından hangi boyutlarda olduğunun ortaya konulması ve kayıtlara geçen kaza sayılarının seçilen Avrupa Birliği ülkeleri ile karşılaştırmasının yapılmasıdır. Böylelikle iş kazası ve meslek hastalıklarına neden olabilecek uygunsuzlukların incelenerek çözüm önerilerinin sunulması ile sektördeki iş sağlığı ve güvenliği çalışmalarına katkı sunulması hedeflenmektedir. Yapılan çalışmada; ana metal sektörü iş sağlığı ve güvenliği açısından ele alınmış olup SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu) ile EUROSTAT (Avrupa Birliği İstatistik Ofisi) tarafından yayımlanan iş kazası sayıları kıyaslanmıştır. Bu kıyaslamada genel kaza sıklığı, ölümlü kaza sıklığı, geçici iş göremezlik ile sürekli iş göremezlik kaza sıklığı, kaza sıklık hızı, kaza ağırlık hızı ve standardize iş kazası oranı parametreleri kullanılmıştır. Hesaplamalar sonucu ortaya çıkan değerler tablo ve grafiklerle sunularak yorumlanmıştır. Ayrıca çalışmada ana metal sektörüne özgü; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nca yapılan teftişlerde karşılaşılan uygunsuzluklar için çözüm önerileri üzerinde durulmuştur. Çalışma sonucunda, ana metal sektörü ülkemizde iş kazası sayıları açısından ilk sıralarda yer alan bir sektör olma özelliğinde olup seçilen Avrupa Birliği ülkeleri içerisinde 2012 senesinden sonra ilk sıralarda bulunmaktadır. Sonuç olarak; sektörde dikkatle üzerinde durulması gereken risk etmenleri iş ekipmanlarından kaynaklı riskler, kimyasal risk etmenleri ve termal konfor, gürültü, titreşim, aydınlatma, radyasyon olarak ele alınan fiziksel risk etmenleridir. Bu çalışma, birinci yazarın İstanbul Gelişim Üniversitesi İş Sağlığı ve Güvenliği Anabilim Dalı yüksek lisans tezinden türetilmiştir.
  • Öğe
    Serbest Bankacılık Teorisi Örneği Olarak Kripto Para Piyasaları
    (Marmara Üniversitesi, 2022) Ay, İsmail Cem; Daşdemir, Esat
    Bu çalışma kripto para birimlerini, iktisat literatüründe çok radikal bir teori olan serbest bankacılık teorisinin bir uygulaması olarak değerlendirerek literatürde önemli bir boşluğu doldurmayı amaçlamıştır. Serbest bankacılık teorisi, yine teknolojinin sağladığı olanaklarla elektronik paralar (e-paralar) ile 1990’lı yıllarda denenmiştir. Ancak kripto para sistemi, e-paralara göre serbest bankacılık teorisinin daha sağlıklı ve güncel bir uygulamasıdır. Kripto paralar, e-paralara göre, paranın fonksiyonlarını daha iyi bir biçimde yerine getirmektedir. Çalışma kapsamında serbest bankacılık teorisini anlamak adına merkezi para otoritelerinin para piyasalarına müdahale şekilleri ve sonuçları değerlendirilmiştir. Buna göre merkezi otoritelerin düşük faiz ve ucuz krediler ile fon piyasalarına müdahale etmesi herhangi bir sektöre yapılan müdahaleden farksız değildir. Kripto para birimlerinin kullanımında en büyük engellerden birini yasal belirsizlikler oluşturmaktadır. Kripto para birimleri hala merkezi para otoriteleri ile rekabet edebilecek bir para birimi konumuna gelmemiştir. Kripto para birimleri ile ulusal paraların rekabet edebilmesi için kripto para birimlerinin başarılı olmasının yanında merkezi para otoritelerinin başarısız olması da gerekli bir koşuldur. Çalışma kapsamında serbest bankacılık teorisi perspektifinden kripto paraların dünü, bugünü ve geleceği yorumlanmıştır.
  • Öğe
    Investigation of The Effect of Money Supply and Public Interest Payments on Inflation in Fragile Five Economies With Panel Data Analysis
    (İstanbul Okan Üniversitesi, 2022) Çelik, Duygu
    In 2013, Turkey, Brazil, India, Indonesia and South Africa were determined by Morgan Stanley as the countries most affected by the policy change of the US central bank, the FED, and these countries were named the "fragile five". In this study, the effects of money supply and public interest payments on inflation were investigated by using the data of the "fragile five" economies for the period 1990-2020. Panel data analysis was used in the study. According to the results of the study, a one-unit increase in money supply increases inflation by 0.774 units. A one-unit increase in public interest payments increases inflation by 1.52 units. Uncontrolled expansions in the money supply increase inflation. An increase in interest payments also increases inflation. When inflation increases, monetary expansion is made and temporary solutions can be sought because inflation reduces the purchasing power of the society. However, this situation can increase inflation even more.
  • Öğe
    Yeni Nesil Ev Pansiyonculuğu Sistemi Airbnb’nin Değerlendirilmesi: SWOT Analizi
    (Murat Bayram, 2022) Ünal, Arzu; Demirkol, Şehnaz
    Turistik potansiyeli olan ülkelerde konaklamaya olan talebin her geçen gün artmasıyla çevrimiçi rezervasyon kanalları daha çok tercih edilmeye başlanmıştır. Ev pansiyonculuğu sisteminin dijital platforma taşınmış şekli olan Airbnb sistemi de son yıllarda tercih edilen alternatif konaklama seçeneklerindendir. Küresel düzeyde gelişen standartlar ve yaşanan pandemi süreci tüketici beklentilerini değiştirmiştir. Bu durum tüm işletmelerin rekabet ortamını arttırmıştır. Yaşanan yoğun rekabet ortamında işletmeler daha stratejik düşünmeli ve gerekli planlamaları yapmalıdır. Bu bağlamda SWOT analizi işletmeler için geleceğe yönelik hedeflere ulaşabilmek adına uygulanan stratejik bir yöntemdir. Çalışma kapsamında, Airbnb işletmesinin SWOT analizi yapılmış ve farklı araştırmalar için literatüre katkı sağlaması amaçlanmıştır. Analiz sonucunda sistemin konaklama sektörüne yeni bir boyut kazandırdığı ancak yasal ve güvenlik boşluklarının olduğu belirlenmiştir. Ayrıca uygulanan çevrimiçi platform, kopyalanabilen ve yeni iş fırsatları için potansiyel yaratan bir sistem olduğundan, sürekli güncellenmesi gerekliliği tespit edilmiştir.
  • Öğe
    Makyavelizmin Öğretim Üyelerinin Karar Verme Stilleri Üzerindeki Etkisi: Nicel Bir Araştırma
    (Gümüşhane Üniversitesi, 2022) Aybar, Sibel
    Bu araştırmanın amacı; Makyavelist kişilik tipinin çalışanların karar verme stilleri üzerindeki belirleyici etkisini ortaya çıkarmaktır. Araştırmada öncelikle Makyavelizm ve karar verme stilleri terimlerine yer verilmiş, sonrasında ise İstanbul’daki devlet ve vakıf üniversitelerinde eğitim veren öğretim üyeleri kapsamında söz konusu değişkenlerin birbirleriyle olan ilişkilerine dair yapılan ampirik araştırma açıklanmıştır. Araştırmanın çalışma grubu, İstanbul’da devlet ve vakıf üniversitelerinin çeşitli birimlerinde görev yapan ve kolayda örnekleme yöntemi ile ulaşılan 169’u kadın 144’ü erkek olmak üzere toplamda 323 öğretim üyesinden oluşmaktadır. Veri toplama araçları olarak Makyavelist kişilik ölçeği, karar verme stilleri ölçeği ve kişisel veri formu kullanılmıştır. Araştırma sonucunda; öğretim üyelerinin Makyavelist kişilik tiplerinin karar verme stillerini etkileyen belirleyici bir değişken olduğu belirlenmiştir. Araştırma kapsamında yapılan analizlerin neticesinde ahlaki yoksunluk ve diğerlerine güvensizlik alt boyutları ile kaçınmacı karar verme stili arasında, ahlaki yoksunluk ile kendiliğinden/anlık karar verme stilleri arasında pozitif yönlü anlamlı ilişki bulunmuştur. Ayrıca cinsiyet ve yaş değişkenleri ile bağımlı karar verme stilleri arasında etkileşim tespit edilmiştir. Cinsiyet ve medeni durum değişkenleri ile ahlaki yoksunluk arasında, yaş ve medeni durum değişkenleri ile diğerlerine güvensizlik alt boyutları arasında farklılık tespit edilmiştir.
  • Öğe
    Gelişmiş Ülkelerde Enflasyonun Gelir Dağılımı Üzerine Olan Etkisinin Panel Veri Analizi ile İncelenmesi
    (Doğuş Üniversitesi, 2022) Çelik, Duygu; Erkişi, Kemal
    Gelir dağılımındaki adaletsizlikler dünyadaki pek çok ülkenin en temel makroekonomik problemleri arasında yer almaktadır. Bu çalışmada enflasyonun gelir dağılımı üzerindeki etkisi 24 gelişmiş ülke üzerinden analiz edilmeye çalışılmıştır. Enflasyon temel değişken olmakla birlikte çalışmaya ekonomik büyüme, işsizlik, ticari açıklık, nihai kamu harcamaları ve nüfus değişkenleri de ayrıca eklenmiştir. Bu ülkelerin 1990 ile 2017 yılları arasındaki verileri kullanılmıştır. Çalışmanın sonucuna göre bu ülke grubunda enflasyon oranlarındaki %1’lik bir artış, gelir dağılımı adaletsizliğini belirlemede kullanılan Gini değişkenini 0.00028 azaltmaktadır. Bir diğer deyişle bu ülke grubunda enflasyon artışı gelir eşitsizliği problemini daha da kötüleştirmemekte, aksine gelir dağılımı eşitsizliklerini azaltarak olumlu yönde bir katkı yapmaktadır. Diğer değişkenlerin etkileri ise şu şekilde ifade edilebilir; GSYH’deki %1 lik bir artış, Gini katsayısını 0.0000012 azaltmaktadır. Yani kişi başı gelir arttıkça gelişmiş ülkelerde gelir dağılımı adaletsizlikleri azaltarak olumlu bir katkı yapmaktadır. Gelişmiş ülkelerde nihai kamu harcamalarındaki %1’lik bir artış Gini Katsayısını 0.05 arttırmaktadır. Yani gelir dağılımı adaletini olumsuz yönde etkilemektedir. Nihai kamu harcamalarının gelir dağılımı üzerinde olumsuz bir etki yarattığı tespit edilmiştir. Son olarak gelişmiş ülke grubunda ticari açıklıktaki %1’lik bir artış Gini katsayısını 0.00040 arttırmaktadır. İşsizlik oranları ve nüfus artış hızının gelir eşitsizliği üzerine anlamlı bir etkisi bulunamamıştır.
  • Öğe
    Madencilik sektörü iş kazalarının kayıp iş günü ve cinsiyet risk faktörleri açısından sürveyans analizi
    (TMMOB Maden Mühendisleri Odası, 2022) Koçali, Kaan
    Bu çalışmada Türkiye madencilik sektörünü oluşturan “05 - Kömür ve Linyit Çıkartılması”, “07 - Metal Cevheri Madenciliği”, “08 - Diğer Madencilik ve Taşocakçılığı” ve “09 - Madenciliği Destekleyici Hizmetler” kodlu işletmelerde meydana gelen iş kazalarının kayıp iş günü ve cinsiyet risk faktörleri göz önünde bulundurularak sürveyans analizi yapılmıştır. Çalışma kapsamında, Amerika Birleşik Devleti Ulusal Standartlar Enstitüsü (ANSI) tarafından madencilik sektöründe kullanılan Z16.1-1967 isimli standart kapsamında yapılan çalışmalar ülkemize uyarlanmıştır. 2012-2020 yılları arasında Sosyal Sigortalar Kurumu (SGK)’na kayıtlı toplam 60.852 işyerinde toplam 1.210.926 adet sigortalı işçi çalıştırılarak, yaşanan iş kazalarında 11.214’sini erkek, 547’sinin ise kadın çalışanın etkilendiği görülmüştür. Kaza geçiren sigortalı erkek çalışanların toplam 1.496.268 gün, sigortalı kadın çalışanların ise 5.959 gün iş görmezlik süresi geçirdiği bulunmuştur. Bir kadın sigortalı iş kazasına karşılık 205 adet erkek sigortalı iş kazası meydana geldiği ve erkek sigortalıların iş kazası geçirdiklerinde kadın sigortalılara oranla ortalama 268,72 günlük iş kaybına uğradıklarını hesaplanmıştır. İş kazasının ve kayıp iş gücünün en çok yaşandığı alt sektörler yıllık olarak tek tek analiz edilerek ortaya çıkan sonuçlar ile iş kazalarının önlenmesinde alınabilecek olan önlemler önerilmiştir.